Makaleler

Konuşma en fazla tercih edilen iletişim şekli olmuş olmasına rağmen bazı insanlar ne kadar konuşma eğitimi almış olsalar da konuşamazlar. Bu bireyler için alternatif ve destekleyici iletişim sistemleri kullanmak iletişim kurmalarının tek yoludur. Bazı bireylerin ise konuşmayı öğrenme şansları vardır. Bu kişiler için de alternatif......

Bu terim beynin anlama ve üretme merkezlerinin zedelenmesi sonucu ortaya çıkan dilin ve konuşmanın kaybı için kullanılır. Afazi daha çok felç ve beyin kanamaları sonucu olur. Diğer afazi oluşturan nedenler ise tümörler, enfeksiyon, toksik zehirlenme ve metabolik bozukluklar olabilir. Afazi kendi içerisinde ve afazisi olan......

Çocuklardaki ani duygusal değişikliklerin konuşmalarında kekemelik oluşturduğu uzun zamandır bilinmektedir. Kekemelik dil ve konuşma gelişimi evresindeki her yüz çocuktan 4’ünü etkileyen, yaygın bir sorundur. Var olan tablo şudur ki, çocuk bir ve iki yaşları arasında normal konuşur. Konuşmasındaki kısa uzatmalar ilk işaretlerdir. Kekemelik genellikle yavaş......

DİL VE KONUŞMA GELİŞİMİNİ DESTEKLEYEN TAVSİYELER İyi konuşma modeli oluşturun. Dil aktivitelerinin çocuk açısından eğlenceli olmasına özen gösterin. Eğer çocuk yapamaz ise aktiviteleri değiştirin. Çocukla göz kontağını cesaretlendirin. Konuşurken çocuğa bakın. Yüzünüzü ve jestlerinizi görmesini sağlayın. Çocuğa konuşurken tonlamalar kullanın. Ayna karşısında çalışmaya önem verin.......

Nörolojik nedenli aprakside de gelişimsel apraksi de olduğu gibi kişinin yapmayı amaçladığı hareket ortaya çıkartılamaz. Oysa bu hareketleri sağlayacak bütün kaslar normaldir. Fakat beyinden gelen programlamanın bozuk olması tam olarak amaçlanan hareketin oluşmasına engel olmaktadır. Üç tür apraksi vardır; vücut apraksisi, oral apraksi ve konuşma......

Bebeklerde normal iletişim seyri; anne-baba perspektifi Bebekler dördüncü aylarına kadar insan yüzüne çok bakarlar ama bu aydan sonra ilgilerini nesnelere ve olaylara çevirirler. Bu dönemde yetişkin ve bebek hep birliktedirler. Yetişkin doğal olarak bebeğin ilgilendiği, baktığı şeylere bakar ve bunlar hakkında konuşur. Bebeğin ilgisi ve......

Bazı çocuklar beyin zedelenmesi sonucu dil becerilerinin bir kısmını yitirirler. Beyin zedelenmesi local veya yayılmış olabilir. Lokal olanlar beynin belli bir bölgesiyle sınırlı olup vasküler lezyonlar, tümörler veya kurşun yaralanmaları ile olabilir. Diffuse lezyonlar travmatik beyin zedelenmeleri veya zehirlenmeyle olabilir. Sol hemisfer zedelenmesi olan çocuklar......

Ciddi bir erken doğum veya doğumdaki düşük kilo. Annenin alkolik ve/veya uyuşturucu bağımlısı olması. Herhangi bir genetik bozukluğun olması. Doğumda beyin zedelenmesinin olması. Duyu bozukluklarının ve özellikle işitme kaybının olması. Fiziksel engelli olmakla birlikte uzun süre hastanede kalmış olmak. İhmal edilen ve/veya kötü davranışa maruz......

Çocuklardaki ses bozukluklarının büyük bir bölümü sesin yanlış kullanımının sonucudur (papilloma, kongenital web, kist vd. dışındakiler). Çocuklardaki ses bozukluklarının rehabilitasyon yaklaşımında ailenin ve çocuğun psikolojik dinamiklerini de hesaba katılması gereklidir. Çocuklardaki ses terapisi yaklaşımı yetişkinlerdekinden farklı olmakla birlikte amaçları aynıdır. Ses bozuklukları nedenlerine ve semptomlarına......

Yarık dudak ve damak çok sık görülen konjenital bir orofasiyel bozukluktur. Tam bir rakam vermek mümkün olmasa da görülebilen yarık damak sıklığının 750/1 olduğu tahmin ediliyor . Fasiyel yarıklar embriyonun yüz anotomisinin oluştuğu ilk üç ayda meydana geliyor. Bunun sonucu olan bozukluk hafiften ağıra doğru......

Craniofacial anomaliler yarık damağı kapsayabilir veya kapsamaz. Anotomik deviasyonlardır. Bu bozukluklar oral/ fasiyel yapıyı, kranyumu veya ikisini de kapsar. Bu tür bozuklukları travma sonrası görmek mümkünse de, craniofacial anomaliler genellikle konjenital ve sık olarak da genetiktir. Bu sendromlar Pierre Robin, Apert, Shprintzen, Treacher Collins ve......

Dil bozukluğu, konuşma veya yazı dilinin ifadesinin ve anlaşılmasının normal olmayan gelişimidir. Bu bozukluk dil gelişimi sistemi içerisindeki fonoloji, morfoloji, semantik, gramer veya pragmatik alanların hepsini, bir tanesini veya bir kısmını etkileyebilir. Dil bozukluğu olan kişilerin cümle kurma süreçleri veya bilgiyi anlamlı olarak hafızada saklama......

Dil Psikolojisi dilin zihinde ve beyinde nasıl temsil edildiğini, bu bilginin ifadelerin üretilmesinde ve anlaşılmasında nasıl kullanıldığını ve konuşmacının bu becerileri nasıl edindiğini araştırır. Başka bir değişle dillerin nasıl öğrenildiği ve düşünmemizde nasıl bir rol oynadıklarıyla ilgilidir. Dil Psikolojisi yapısalcı dilbilimde ve deneysel ve kognitif......

El yazısının bozuk olması veya el yazısını gerçekleştirmek için gerekli  el hareketlerinin gerçekleştirilememesi. Daha fazla bilgi için bakınız Ayşegül Turan.” Sevgi Dili Konuşan Çocuklar “. (2016) .Ege Yayınları...

Bu matematik ve matematikle ilgili kavramların öğrenilmesindeki zorluktur. Daha fazla bilgi için bakınız Ayşegül Turan.” Sevgi Dili Konuşan Çocuklar “. (2016) .Ege Yayınları...

(Dislexia) Gelişimsel disleksi beklenmeyen okuma güçlüğüdür. Bu bazı çocukların okuma ve yazma güçlüklerinin işitme, görme, zeka veya yetersiz eğitim olanaklarıyla açıklanamamasıdır. Dünya Nöroloji Federasyonu (The Word Federation of Neurology) disleksiyi şöyle tanımlar: Disleksi uygun eğitime, zekaya ve sosyo-kültürel olanaklara rağmen kendisini okumayı öğrenmede güçlük olarak......

Down Sendromu olan çocuklar diğer çocuklara göre daha fazla kekemelik riski altındadırlar. Çünkü dil gelişimlerinin pek çok alanında zorlukları vardır. Bu alanlar sözcük dağarcığının kazanımı, sözcük hatırlama, alıcı dil, telaffuz, ses kontrolü ve hepsini kapsayan konuşma sürecini başlatmakta zorlukları vardır. Motor gecikmeleri ve bütün vücutta......

Disfaji genel ve basit bir tanımlamayla yutkunmadaki zorluktur. Bir insan hiç yutamadığında aphagia terimi de kullanılmaktadır. Bu yutma güçlüğü bütün yiyecek, ilaç, hap, sıvı ve tükürük gibi bütün kıvamlar için geçerlidir. Yutkunma güçlüğü yutkunma mekanizmasındaki problemlerden kaynaklanabileceği gibi, nörolojik bozukluk, gastrointestinal bozukluk travma/ameliyat sonucu olan......

Konuşma apraksisi; konuşma üretimindeki artikülasyon organlarının paralizi, inkordinasyon veya zayıflığı olmamasına rağmen konuşmanın motor planlamasının bozukluğudur. Konuşma apraksisi belirgin olarak düzenli olmayan hata şekli ile tanımlanabilir. Konuşma apraksisi olan çocuklar fonemleri arka arkaya sıralamada zorluk yaşarlar. Bu yüzden heceler ve kelimeleri tersten söyleme eğilimleri vardır.......

İletişim bilginin, fikirlerin, düşüncelerin ve duyguların transferini tanımlayan genel bir terimdir. İnsanın iletişiminden bahsettiğimiz zaman bu hem dili hem de konuşmayı içerir. İletişim becerisi zedelendiğinde, bundan sadece dil ve konuşma değil, dinleme, yazma, okuma ve işaret kullanma becerileri de olumsuz etkilenir.   İletişim Bozukluğu İletişim......

Bir linguist (Dilbilimci) ve sosyal reformcudur. Dil teorisi onu çağımızın en çok konu edinilen kişisi yapmıştır. Ona göre insan beyninde doğuştan bir dil öğrenme becerisi vardır. Dil bir zil gibidir. Gong yaptığında zihinle ilişkiye girer. Ona göre dil sadece insana özgüdür ve biyolojik potansiyelimizin bir......

Ağır işitme kayıplı bebeklere konuşma ve dil terapisi, koklear implant a alternatif olarak aileye sunulmalıdır Ülkemizde konuşma ve dil terapisi bilim dalının daha yirmi senelik bir geçmişi olması sebebi ile konuşma terapisi alan çocukların başarıları henüz bilinmiyor. Oysa ki, doktorların ‘konuşamaz’ dediği pek çok vakayı......

Koklear implantlar geleneksel işitme cihazlarına alternatif olarak görülebilirler. Çok ağır işitme kaybı olan bireyler geleneksel işitme cihazlarından fayda göremezler. Onlardaki sağırlık kokleadaki hücrelerin kaybıdır. Bu yüzden işitme sinirinde (VIII. Sinir) elektirik aktivitasyonu oluşmaz. Koklear implantlar zarar görmüş koklea ile işitme siniri arasında baypas görevi görürler.......

Bu meslek grubuna dünyanın çeşitli ülkelerinde çeşitli adlar verilmektedir. Örneğin Amerika ve Avusturalya’da Konuşma ve Dil Patoloğu, Fransa’da orthophonist, Kuzey Avrupa ülkeleri ve Almanya’da logopedist denilmektedir. Konuşma ve Dil Terapistleri / Uzmanlarının çeşitli hasta gruplarıyla değerlendirme yapabilmeleri ve rehabilitasyonu etkili ve güvenli olarak gerçekleştirebilmeleri için......

Normal artikülasyon bir seri kompleks hareketin arka arkaya meydana gelmesinden oluşur. Düzgün artikülasyonda artikülasyonla görevli organların (dil, dişler, dudaklar, damak, çene, ses telleri, yumuşak damak) zaman, yön ve güçlerinin yeterli olması gerekmektedir. Artikülasyon genelde akciğerlerden gelen hava akımının biçimlendirilmesi ve velofaringeyal hareketlerle kendiliğinden oluşmaktadır. Artikülasyonun......

Otizmin klinik özelliklerinden bir tanesi  konuşma ve iletişimin gecikmesidir. Genellikle sonradan susan otistik çocukların hikayelerinde konuşmanın var olduğu fakat bunun 16-22. aylarda kaybedildiği üzerinedir.  Bu bir gelişimsel engeldir ve bu çocuklarda mutizm (sessizlik) yaygındır. Mutizm genellikle sağırlık, ağır zihinsel engel veya isteyerek konuşmayı reddetmeyle birlikte......

Pragmatik iletişim kurma isteğini kapsar. Normal gelişim aşamalarını geçiren bir bebek ağladığı zaman birinin gelip onunla ilgileneceğini, ihtiyaçlarını karşılayacağını bilir. Bu onun iletişim kurma isteğidir. Daha büyük bir çocuk McDonalds’ın önünden geçerken ‘‘karnım acıktı’’ dediğinde bunun durup bir şeyler yemek anlamına geleceğini bilir. İletişim kurma......

Seçici mutizm’in başlangıcı 3-5 yaşları arasında yani okul öncesi dönemdedir. Genetik bir bozukluk değildir. Erken dönemde başlatılan terapiye cevap verir. Genetik olmadığı için uygun müdahale ile çözülmesi mümkündür. Bu bozukluktan literatürde yüz yıldan fazladır bahsedildiği halde bu hep farklı adlar altında  olmuştur. İlk kayıtlar 1877......

Literatürde gelişimsel disfazi, özgün dil bozukluğu terimleri de bu bozukluk için kullanılmaktadır. Bu çocuklarda zihinsel eksiklik, duygusal ve fiziksel yetersizlik, şiddetli duygusal dengesizlik, olumsuz çevre faktörü ve beyin zedelenmesi olmadığı halde görülen gelişimsel dil bozukluğudur. Dil kazanımı daha yavaş ve yaşıtlarına göre daha az başarılıdır.......