Koklear implant ve Sağırlık

Koklear implant ve Sağırlık

Ağır işitme kayıplı bebeklere konuşma ve dil terapisi, koklear implant a alternatif olarak aileye sunulmalıdır

Ülkemizde konuşma ve dil terapisi bilim dalının daha yirmi senelik bir geçmişi olması sebebi ile konuşma terapisi alan çocukların başarıları henüz bilinmiyor. Oysa ki, doktorların ‘konuşamaz’ dediği pek çok vakayı konuşma ve dil terapisi ‘konuşturuyor’. Bu bilgisizlik, bebek ve çocuklarda koklear implant kararı veren doktorların hastalarını doğrudan etkilemektedir. Bu süreci etkileyen başka bir faktörde, karar mekanizmasındaki sağlık çalışanlarının, dil ve konuşma sürecini bilmiyor olmaları. Genelde hastane ortamındaki kurullarda karar verici mekanizmada Konuşma ve Dil Terapisti, Odyolog olmasına karşın, hastane ortamının uzun süreli konuşma ve dil terapisi yapılmasına olanak vermemesi nedeni ile, bu kişiler objektif karar verememektedirler. Oysa ki, gelişmiş ülkelerde bir bebeğe koklear implant yapılabilmesi için öncelikle ‘en güçlü işitme cihazından bile yararlanamadığının kanıtlanmış olması gerekiyor’. Çünkü cihazlar çeşit çeşit, bu konuda aileler çok yardımsızlar. Her gittikleri yer dağıtıcılığını yaptığı cihazı öneriyor. İşin gerçeği, her cihaz iyi değil. Cihazın gelişmişliği, çocuğun konuşma performansını elbette ki belirliyor.

Koklear implant çok riskleri olan ve geri dönüşümü olmayan bir müdahale. Çünkü kulağa müdahale edildiğinde son kalan işitme ortadan kalkıyor. Ameliyat sonrası menenjit riski veya yüz felçi riski var. Denge problemi görülebilir. Zil sesi duyulabilir. Eğer bebeklikte takıldıysa bebek zil duyduğunu size nasıl anlatabilir?? Bu kadar dezavantaja rağmen iki kulağa da koklear yapmak ülkemizde yaygın. Oysa tek kulağa takıldığında riskleri azaltıyorsunuz.

Koklear implant sağırlığa çare değil. Çocuğun eğer sadece tek kulağı 90db. kayıplı ise diğeri daha az kayıplı ise, iyi planlanmış konuşma terapisi çocuğu konuşturur. Ama genelde hekimleri bu gerçeği bilmiyorlar veya ameliyat etme eğiliminde oluyorlar. Eğer çocuk ameliyat sonrası implantı takmak istemez ise, son işitme kalıntısına ameliyatla zarar verildiği için, konuşmayı öğrenmek için hiç bir şansı kalmıyor.

Sağlık çalışanlarının işitme kaybı 55 – 60db. üzerinde olan her çocuğa koklear implant önermeleri doğru değil. Doğru yaklaşım çocuğa uygun işitme cihazı verip konuşma ve dil terapisi almalarını önermektir. Tamamen sağırlık olmadığı takdirde, iyi bir cilalandırma ile bu çocuklar konuşma ve dil terapistleri tarafından konuşturulabilirler.

Koklear implant’ın dezavantajları ailelere net olarak anlatılmalı. Örneğin bu çocuklar hayat boyu kafalarını korumalılar, statik elektrikten korunmalılar.

Koklear implant ameliyatının yaşı konusunda yanlış fikirler var. Dil ve konuşma gelişiminin bir forma oturması için aileler aslında 5 yaş sınırına kadar cihaz kullanıp, konuşma terapisi alıp sonuçları bekleyebilirler. Yurt dışında bu ameliyat 15 yaşına kadar yapılıyor.

Ailelere tavsiyem özellikle bebeklerine koklear implant takmadan önce çok iyi düşünsünler. Her iki kulaktaki işitme kaybı 90dB olduğu durumlar haricinde, konuşma ve dil terapisi seçeneğini değerlendirsinler. İyi bir cihazla çocuklarının dil ve konuşma gelişimlerinin ortaya çıkmasını, en az 5 yaş sınırına kadar beklesinler. Çocuklarına alacakları cihazın teknik özelliklerini anlamıyorlarsa mutlaka bir mühendisten yardım alsınlar. Şimdilerde ses mühendisleri var ve işitme cihazlarının işitme aralıklarını çok güzel açıklayabiliyorlar. Eğer cihaz yeterli olmuyorsa Konuşma ve Dil Terapisti /Uzmanı sizi zaten uyaracaktır. Bu arada işitme kaybı olan çocuklarda 6 yaşına kadar sesleri hafızada tutamama, kelimeleri hatırlayamama sorunu olabilir. Bu sesbilgisel hafıza problemi konuşma ve dil gelişimi üzerinde çalışıldıkça düzelecektir.

No Comments

Post A Comment