Ayşegül Turan

Bazı çocuklar beyin zedelenmesi sonucu dil becerilerinin bir kısmını yitirirler. Beyin zedelenmesi local veya yayılmış olabilir. Lokal olanlar beynin belli bir bölgesiyle sınırlı olup vasküler lezyonlar, tümörler veya kurşun yaralanmaları ile olabilir. Diffuse lezyonlar travmatik beyin zedelenmeleri veya zehirlenmeyle olabilir. Sol hemisfer zedelenmesi olan çocuklar...

Craniofacial anomaliler yarık damağı kapsayabilir veya kapsamaz. Anotomik deviasyonlardır. Bu bozukluklar oral/ fasiyel yapıyı, kranyumu veya ikisini de kapsar. Bu tür bozuklukları travma sonrası görmek mümkünse de, craniofacial anomaliler genellikle konjenital ve sık olarak da genetiktir. Bu sendromlar Pierre Robin, Apert, Shprintzen, Treacher Collins ve...

Yarık dudak ve damak çok sık görülen konjenital bir orofasiyel bozukluktur. Tam bir rakam vermek mümkün olmasa da görülebilen yarık damak sıklığının 750/1 olduğu tahmin ediliyor . Fasiyel yarıklar embriyonun yüz anotomisinin oluştuğu ilk üç ayda meydana geliyor. Bunun sonucu olan bozukluk hafiften ağıra doğru çeşitli...

Konuşma apraksisi; konuşma üretimindeki artikülasyon organlarının paralizi, inkordinasyon veya zayıflığı olmamasına rağmen konuşmanın motor planlamasının bozukluğudur. Konuşma apraksisi belirgin olarak düzenli olmayan hata şekli ile tanımlanabilir. Konuşma apraksisi olan çocuklar fonemleri arka arkaya sıralamada zorluk yaşarlar. Bu yüzden heceler ve kelimeleri tersten söyleme eğilimleri vardır....

Çocuklardaki ses bozukluklarının büyük bir bölümü sesin yanlış kullanımının sonucudur (papilloma, kongenital web, kist vd. dışındakiler). Çocuklardaki ses bozukluklarının rehabilitasyon yaklaşımında ailenin ve çocuğun psikolojik dinamiklerini de hesaba katılması gereklidir. Çocuklardaki ses terapisi yaklaşımı yetişkinlerdekinden farklı olmakla birlikte amaçları aynıdır. Ses bozuklukları nedenlerine ve semptomlarına...

Otizmin klinik özelliklerinden bir tanesi  konuşma ve iletişimin gecikmesidir. Genellikle sonradan susan otistik çocukların hikayelerinde konuşmanın var olduğu fakat bunun 16-22. aylarda kaybedildiği üzerinedir.  Bu bir gelişimsel engeldir ve bu çocuklarda mutizm (sessizlik) yaygındır. Mutizm genellikle sağırlık, ağır zihinsel engel veya isteyerek konuşmayı reddetmeyle birlikte görülür....

Literatürde gelişimsel disfazi, özgün dil bozukluğu terimleri de bu bozukluk için kullanılmaktadır. Bu çocuklarda zihinsel eksiklik, duygusal ve fiziksel yetersizlik, şiddetli duygusal dengesizlik, olumsuz çevre faktörü ve beyin zedelenmesi olmadığı halde görülen gelişimsel dil bozukluğudur. Dil kazanımı daha yavaş ve yaşıtlarına göre daha az başarılıdır....

Pragmatik iletişim kurma isteğini kapsar. Normal gelişim aşamalarını geçiren bir bebek ağladığı zaman birinin gelip onunla ilgileneceğini, ihtiyaçlarını karşılayacağını bilir. Bu onun iletişim kurma isteğidir. Daha büyük bir çocuk McDonalds’ın önünden geçerken ‘‘karnım acıktı’’ dediğinde bunun durup bir şeyler yemek anlamına geleceğini bilir. İletişim kurma...

Dil bozukluğu, konuşma veya yazı dilinin ifadesinin ve anlaşılmasının normal olmayan gelişimidir. Bu bozukluk dil gelişimi sistemi içerisindeki fonoloji, morfoloji, semantik, gramer veya pragmatik alanların hepsini, bir tanesini veya bir kısmını etkileyebilir. Dil bozukluğu olan kişilerin cümle kurma süreçleri veya bilgiyi anlamlı olarak hafızada saklama...

Seçici mutizm’in başlangıcı 3-5 yaşları arasında yani okul öncesi dönemdedir. Genetik bir bozukluk değildir. Erken dönemde başlatılan terapiye cevap verir. Genetik olmadığı için uygun müdahale ile çözülmesi mümkündür. Bu bozukluktan literatürde yüz yıldan fazladır bahsedildiği halde bu hep farklı adlar altında  olmuştur. İlk kayıtlar 1877...